23 Mayıs 2011 Pazartesi

Arkadaş..

Müthiş derece de güzel bir şarkı vardır, çoğunuz bilirsiniz. Adı "Arkadaş"dır. Bu güzel şarkıyı ilk Melike Demirağ'dan duyduk, daha sonra da "Çirkin Kral" Yılmaz Güney'le özdeşleşti. Hani bazı şarkılar vardır dinlerken dalıp gidersiniz hayaller dünyasına, işte bu şarkı da onlardan bir tanesidir, her zaman bir şeyler düşündürtür.

"Dolduramaz boşluğunu ne ana ne gardaş
Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş"


Hani sözleri zaten insana hayal kurdurur, daha sonra kendinize geldiğniz de ufak bir tebessüm edersiniz. İçinizden, "Hayaller de olmasa n'aparız?" diye söylenirsiniz. Evet, gerçekten de hayaller olmasa n'aparız? Siz değil misiniz en ufak bir hayalinizi dahi arkadaşınıza anlatan, siz değil misiniz "iyi ki varsın" diyen..? Evet arkadaş, bunları diyen sizsiniz. Öyleyse;

"Evet arkadaş; kim olduğumu, ne olduğumu
Nerden gelip, nereye gittiğimi sen öğrettin bana
Elimden tutup, karanlıktan aydınlığa sen çıkardın
Bana yürümeyi öğrettin yeniden
El ele ve daima ileriye
Bir gün.
Bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile
Biliyorum, hiçbir zaman ayrı değil yollarımız
Ve aynı yolda yürüdükçe
Gün gelir ellerimiz yine dostça birleşir
Ayrılsak bile kopamayız."

Başlangıç..

Öyle süslü laflarla başlamayı sevmem. "Ülke de zilyon tane blog yazarı varken neden seni okuyalım?" düşüncesinde olabilirsiniz, haklısınız. Öyle farklı bir yapım yok, sokakta gördüğünüz binlerce insandan biriyim sadece. Hayaller de Olmasa blogu sadece kendini tatmin etmek için açıldı, yani bi' nevi zihinsel mastürbasyon.

İsmi neden "Hayaller de Olmasa"? İnsanoğlu hayal etmeden yaşayamaz çünkü. Hayal etmek yaşamın bir parçasıdır. ( ulan iyi ki süslü laflar etmeyeceğiz dedik, şu işe bak. ) Neyse yukarıda da söylediğim gibi, Hayaller de Olmasa, bi' nevi zihinsel mastürbasyon merkezidir. Girmek isteyen girip okur girmek istemeyen de "fuck off" diyebilir. Hiç sorun değil.

Ne sıklıkla yazacağım peki..? Şu dakika itibari ile pek bilmiyorum, hayaller kurdukça geleceğim işte. Hadi eyvallah...